Salı, Ağustos 30, 2005

bu adamm benim babam :)))


günler ayları aylar yılları geride bıraktı ve bu kardeşinizin 24 yaşına girmesine günler kaldı evet bundan 24 sene önce 7 eylül 1982 de dünyaya gelmişim ve allah bana aslan gibi bir baba elinden geleni yapmaya calışan bir ana vermiş iyide etmiş belki bir baba bu kadar mükemmel olabilir belkide bu kadar arkadaş olabilir bence baba gibi bir baba adam gecesini gündüzüne katmış çalışmış çabalamış bizi bu duruma getirmiş belki gördügünüzde ne kadar sert diyebilirsiniz ama olması gerektiği kadar mükemmel bir baba günümüzde insanlar bir işi kaldıramazken ikinci iş yapmış akşam işten çıkmış mecdiyeköyde gazete dağıtmış araba yı kaçırmış çengelköye kadar yürümüş evdekiler ne yer ne içer diyip ögle yemegini bile yemeyen nadir bir şahsiyet hayat onuda eskitmiş saçları dökülmüş sakalları ağarmış ve on nüfuslu bir aileyi geçındirmiş oğlu amaliyat olduğu zaman arayıp sorduğunda titrek sesiyle halini hatrını sormasını unutmamış yanında olamamanın ezikligini sesinde belli eden bir adam ayaklarını öpmeyi bırak yalanacak bir adam ve yüce yaradanın dediği gibi ( benden sonra secde edeğiniz biri olsaydı kocanız olurdu ) dediği gibi bir koca annesinin babasının hayır duasını almak ugruna bütün işini gücünü bırakıp giden bir oğul hiç kimsenin benim sende hakkım var sen beniim hakkımı yedin diyemeyeceği bir insan iyi bir dost kimsenin kalbini kırmayan bir komşu herkes akrabalarından kaçarken o akrabalarını arayıp soran tanıştıran bir kişi çok küçük şeylerle mutlu olan bir baba açıkcası hayattan öyle büyük bir beklentisi olmayan tek beklentisi biz olan bir baba işte o baba benim babam

BU BENİM


Bu benim garipliğim,
Bak ağacın çatalında;
Rüzgarlı kuş yuvası,
Sallanır durur hala.

Bu benim hasretliğim,
Bak denizin dalgasında
Gider gelir kıyıya,
Oynaşır durur hala.

Bu benim bezginliğim,
Bak duvarın sıvasında;
Pul pul olmuş dökülür,
Dökülür durur hala.

Pazartesi, Ağustos 29, 2005

ve ailemiz genişlemeye devam ediyor... :)))


ve ailemiz genişlemeye devam ediyor... :))) evet yanlış duymadınız ailemiz genişliyor dedim benim 3 tane tavşanım var isimleri 1.bugs 2. bunny 3.kara oglan bugs ve kara oglan erkek ama bugs un hovardalığı yok tabi kara oglan bunu fırsat bilip dişiyi ayartmış ve sonucunda nur topu gibi 4 tane yavrumuz oldu allah analı babalı büyütsün çok sevimliler keratalar neyse ilk defa doğum yaptı benim tavşanım ve ilk defa bu kadar küçük bi tavşan yavrusu gördüm resimlerini görünce sizinde hoşunuza gidecek dün gece epey uğraştım kerataları yakalamaya sonunda başardım ve resminide hiç zaman kaybetneden çektim tabi çok ürkekler bi ses cıkarmaları var yakalayınca allahım olamaz böyle bişi genelde siyahlar ama beyaz lekeleride var hele birinin kafasında bizim orda yıldız denilen tarzda anlında neyse hade allaha emanet

Pazar, Ağustos 28, 2005

gündüzüm geceme günlerim birbirine karıştı


gündüzüm geceme günlerim birbirine karıştı herhangi bi düzenim yok artık ne elbiselerim dolabımda ne yatagım toplanıyo nede sıcak yemek yiyebiliyorum ekmek aralarıyla geçiştiriyorum hayatı yanlızlık allaha mahsus diye boşuna dememişler yani bu gün pazar ama ben hala iş yerindeyim ve benim için ev nerdeyse hiç bir şey ifade etmiyor sadece geçen sabah kalkmamda camı açtım ve havayı kokladım bahçe çok güzel kokuyordu ağaçlar otlar felan nerdeyse evde üç aydan beri yanlızım ve şimdi çok iyi anlıyorum yaşlıların evde tek başına günboyu durduklarında nasıl bir dünyaları oldugunu ama şu bir gerçek insanı insan yapan toplum bir insan kendini insanlardan soyutladığı zaman görünürdeki farkı olan konuşmayı bile unutabiliyor neyse bu günde bu kadar eger bu yazdıklarımı okuma zahmetine katlanan varsa teşekkür ederim beni ve duygularımı yanlız bırakmadıgın için allaha emanet .......... ha bu arada şunuda eklemeden edemicem benden nokta virgul beklemeyin benim duygularum da ne sona ne de duraklamaya yer var artık :))

Cumartesi, Ağustos 27, 2005

bizim mahallemiz


bizim mahallemiz güzeldi taki biz büyüyene kadar beraber karokola düşmemiz benim polisten dayak yiyipde onların bayılması bile ama artık büyüdük artık hepimiz çalışıoruz ben akşamları sokağa çıkıp da gezmeleri özledim bizim için tutku gibi bişey di gece gezmeleri sonunda polisten dayak yemekte olsa ama şimdi sanki bizim mahalle de değil yabancı bir yer de oturuyorum herkes yabancı tanıdıklarda nerde allahım kimse kalmamış sanki ben naparım yanlızlıktan allah tan kedimtavşanlarım var bahçemiz var en azından ama arkadaşlarım yok her biri taşınmış gitmiş başka ellere bu arada aile anne baba kardeşler evin ruhu gibiymiş benim için bunu da yeni anladım boş ev bi otel odasından farksızmış neyse 10 gün sonra geliyorlar ailem evin ruhu geri geliyor ya mahallenin ruhu o ne zaman geri gelcek yada gelcekmi acaba benim temennim geri gelmesi çünkü ben özlüyorum kardeşim gibi sevdiğim arkadaşlarımı özlüyorum ve geri istiyorum onları bana geri verin mahallemin ruhunu ......

Cuma, Ağustos 26, 2005

düşerimde kalkarımda


aşagı yukarı ben motor alalı 1 yıl aştı sayısız kazalar yaptım bi o kadar düştüm sağım solum yara bere içinde ama neden bu kadar geç kalmışım diyorum keşke daha önce alsaymışım yüce rabbime dua ediyorum iyiki bu motor ları yaratmışsın :) motor bi nebze ata benziyo ben ata binmesinide çok severim ve iyide binerim ben birazda yapı olarak ferah havadar yerleri sevmem sebebiyle motor beni tamamlıyor ben ve motor iyi bi ikili oluyoruz ama korkmuyoda değilim yani trafikte çok büyük kazalarda atlatmadım değil hele bir keresinde ölümden döndüm altunizade capıtol duragından çıkan otobüs sağ seritten öle bi çıktıki en sola geldi biz kaldırıma cıktık ve kıl payı kurtardık ben bu kadar günahkar bir kul olarak yüce rabbim beni bu kadar koruyor ya birde üstüme düşen görevleri yerine getirsem herhalde hiç bir kötük gelmez neyse saat 21:00 oldu şimdilik bu kadar yeter ........

Çarşamba, Ağustos 24, 2005


böyle sandıktan çıktım işte bende. Allah sonumuzu hayır etsin. benimde kedim var ama adı pamuk ama ismini bilmiyo kendisi. biraz da umarsız şerefsiz. işine geldimi ipliyo gelmedimi iplemiyo. kendi çapında karakter sahibi abimiz. pişmiş et, yoğurt, köy peyniri, kavurma haricinde yemek yemiyo. bide patatesi de çok seviyor. faruk sağır bu senin kedin diyor. onu hiç iplemiyo çünkü. faruk kedi sevmez zaten. hani evlisindir, dışarda çok kalamazsın, ailen felan vardır. pamuk böyle işte. iki günden fazla evden ayrı kalamıyorum. eve gitmediğim tek gecede ise ayhan'a telefon edip 250 gram ciğeri pişirip atmasını rica ediyorum. ayhan bizim mahallenin bakkalı yada marketi işte neyse. yakında askere gidecek, kedime ciğer yetiştirecek gönüllü arıyorum.

pamuk'un fotolarını sonra yayımlayacağım :)