Pazar, Ekim 30, 2005

amaçlar & araçlar birbirine karışırsa


neden her şeyi birbirne karıştırır insan oğlu. bizim rahat yaşamamız için konmuş kuralları o kadar kutsallaştırırlar ki sanki biz o kurallara uymak için yaşar oluruz yine böyle bir afiş gözüme çarptı bu gün cumhuriyet ten bahsediyodu o kadar kutsanmıştıki ondan daha kutsal bir şey bir varlık bir inanç olamaz diye düşünüyor insan. bence cumhuriyet bir araçtır insanlar için rahat , huzurlu ,adeletli bir şekilde yaşamak ve herkesin söz almasını sağlamak için kurulmuş bir yönetim sistemidir sadece. ama bunu söylemek yasakmıdır yada birilerinin tepkisinimi alır diye insanlar bunu söylemiyorlarmı orasını bilemyecem hani bir söz vardırya "elinle düzelt olmadı dilinle düzelt oda olmadı kalbinden buuz et " diye, herhalde herkes sonuncusunu tercih ediyor birsürü halt karıştırıyor vatandaş ve cumhuriyeti atatürk kü öne iterek gizliyor yediği haltı ne alaka diyebilirsiniz şu alaka eğer bu memlekette hakiki bir atatürk, çü var ise bir tanesi de bendirim eger hakikaten cumhuriyet çi de varsa oda benim ama olmak olmamak deyil sorun sorun abartmakta hani tarikat şeyhleri vardır ve müritler vardır şeyhe o kadar hürmet gösterirlerki belki ilahlarına o kadar hürmet gösterseler fazlasıyla mükafatlanacaklardır aslında demek istediğim ne tarikat , ne şeyh , nede cumhuriyet bir amaç değildir . ha şunuda eklemeden etemeyecegim amaç değil diye yıkın da demiyorum kimseye ama hak ettiğinden fazla değer vermeyin hiç bir nesneye yada her varlıga bu gün her hangi bir islam ülkesinde şeriat olsa seriat ALLAH,ın kanunlarıdır siz ALLAHI bir yana bırakın ve sadece şeriat deyin ne kadar da tezat bi durum deyilmi olması mümkün deyil gibi bir şey benim annatmak istediğim bu hem gerçeklere dönmek lazım gerekmiyormu artık fazlaca hayale kapılmadıkmı ne dersiniz . ha şunuda unutmadan söyleyeyim hemen tabi insanlara hizmet kolaylık getiren her şeyin belli bir kutsallıgı var ama iyi ayarlamak lazım bence hem neden bu yasaklar eğer cumhuriyet bir özgürlük ise her şeyi tartışabilmeli insan eger bunlar yapılamıyorsa bir sorun var demektir hem bu sistem halkçı deyilmidir ee o zaman bu halkıda dinnemesi gerekmezmi bıak halkı , o toplumun düşüncelerini aktaran yazarların konuşmasına izin vermesi gerekmezmi en azından şimdilik bu kadar vessalam ....

Perşembe, Ekim 20, 2005

eger uykuda bir ölümse neden korkulurki ÖLÜMDEN .!!!!

dün den bugüne yaptıklarım


dün sinamaya gittim kimsenin begenmediği filmi begendim nedendir bilmiyorum belkide benim sevdiğim bir yer olan darendede çekilmiş olması beni bu filme bu kadar ısındırmıştır dile kolay tam bir senem geçti benim o topraklarda bir kaç memleketimden biridir orası sinamadan cıktım büroya geçdim saat on gibiydi herhalde biraz bilgisayar başında durdukdan sonra gözlerim kapanmaya başladı ve ben az uzanim diye koltuga uzandım ve kardeşim beni aradı kendi odasından telefonla naptıgımı sordu ve git çekyata uzan dedi bende uzandım ve uyumuşum taaki saat üç gibi beni uyandırdı motorun anahtarını istedi ben uykulu bir şekilde çıkarıp cuzdanı vermişim ada ben anahtarı istiyom cüzdani deyil dediş bende tamam içinde iki aylık var bir aylıkda sen koy demişim ama neden böyle birşey dedim çok alakasız çünkü acaba rüyamda gördüğüm birşeymiydiki neyse nasıl etmişse bulmuş anahtarı bir yerden biraz zaman geçtikden sonra yine geldi bu sefer sahurluk yiyecek vardı kokusundanmıdır nedir hemen kalkdım bu sefer ve yedim nerdeyse uykumuda almıştım biraz oturdum sıgara felan içtim o arada cemile abla aradı ve sahura gelmemizi söyledi ve kalktık üsküdardan beşiktaşa geçtik hoş nerdeyse doymuştuk zaten ama olsun yedekledik oturduk biraz burdamı yatalım yoksa büroyamı geçelim dedik ve televizyondaki program bitene kadar duralım ve ondan sonra çıkalım dedik tabi ehi bu programı izlediğinden hemen vurdu kafayı yattı bir akşam ve gecem de böle geçti dolu dolu yani bgazen diyorum ki kendime uyku güzel ama uyudugun zaman yerine gezmek yaşamak daha güzel bu arada bu yaptıklarım tek olmadıgım için belki bu kadar kayda degerdir

Çarşamba, Ekim 19, 2005

yagmur ,dolu,kar,güneşve cennet,cehennem

şöyle bir havaya baktım ve kendimce sevindim sebebi ise bulutların gitdiğini sanmamdı meger yanılmışım ben tam dagıtıma başlamk üzereydimki ufaktan yagmur başladı neyse ben aldırmadan sürdüm motorumu ve altunizadeye kadar gittim oda ne birden dolu başladı ama ilk etapda o kadar şiddetli değildi biraz daha zaman geçti ve şiddetlendi her yer bir anda beyazlara büründü allahım bu nasıl bişi sanki kursun , ben oldugunca çabuk bir şekilde sığınacak bir yer ararken dolu taneleri kaskımın ön kısmından suratıma yapışıyor ve ben sığınacak bir yer buldum tabi ve başladım dolu yagışını izlemeye tabi doludan oluşan trafikde promosyon olarak yanında ve o gün iki saatde bitirmem gereken işimi ortalama dört saatde bitirdim ve o ana kadar hayatımda böyle bir olayın içinde olmadıgımı fark ettim nasılmı içindeydim taa ortasında ve şimdi düşünüyorum kar bazıları için güzel bir şey gülerler eylenirler kimisi içinde işkence üşür donar yolda kalır hakeza sıcakda öyle kimi günüşlenirken çalışan insanlarda zorlanırlar ve şöyle bir şey geldi aklıma dedim ki kendi kendime acaba cennet cehennemde böyle bişeymi birisi sefa sürerken aynı kişi ayni şeyden zevk alacakmı birini yakan ateş diğierini ısıtacakmı birinin yediği meyve diyerini zıkkım olacakmı ne dersiniz ....?

Cumartesi, Ekim 15, 2005

takımların kardeşliği I LOVE YOU SİVAS & BJK














hangi takım diyeceksiniz belki, hem bu zamanda bütün takımlar bir birine düşmanken nasıl olur böyle birşeyde diyebilirsiniz. ama var hemde beşiktaş ile sivas spor arasında hemde öyle yapmacık bişi değil gerçekten kalpden bir bağlılık bu, rıza hocamız hemşerimiz ondan sonra 58 numaralı forması ile ibrahim toraman ki gerçektende bizi defansta çok iyi temsil ediyor gerçektende insan izlediği zaman göğsü kabarıyor işte bi sivaslı bu kadar iyi oynar diyor hatta verdiği paslarda göle giden topları engellemesinde duydugum o hazı annatamam, işin açıkcası bizden kendimden birisinin yirmibeşbin kişiyi coşturması çok güzel bir duygu rıza hocanın sivasda bir caddeye isminin verilmesi ne kadar doğru bir karar oldugu görülüyor hem yıllarca osmanlıya akıncı yetiştirmiş pehlivanlarıyla tanınmış bır memleketi çok güzel bir şekilde temsil etmenin hediyesi olsa gerek ona. gönül isterki diyer takımlardada aynı kardeşlik olsun bizim insanımız sağ duyulu bagrına basmasını bilen kişiler bence bunu fazlasıyla hak ediyor sevgi saygı ve kardeşlikle sahada yarışmak temennisiyle ( tabi el degmemiş temiz bir ligde ) bu el mevzusundan sadece fenerbahçeliler alınsın lütfen :) ....

Cumartesi, Ekim 08, 2005

yazacak bir şey bulamadım ve hoşuma giden bir şiiri sizle paylaşmak istedim






BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat ASYA

bu şiirde geçtiği gibi gerçekdende bu vatan topraklarında her din, ırk ve meshepden olan yani yetmiş yedi buçuk millet huzur içinde yaşama temennisinde, ne iyi olur ama, herkes sağ duyulu içden olsa ab da neymiş biz kendimize yeteriz o zaman hem huzurun olduğu yerde berekette olmazmı sevginin olduğu yerde kavganın ne işi var daha düne kadar osmanlı sancağı altında kardeşce, barış içinde yaşayanlar da biz degilmiyiz. hem o zaman yokmuydu alevisi, sunnisi, kürdü, cerkezi,lazı bizi bu kadar birbirimize düşman eden nedir peki bu kin kime ve neden. sorun kendinize eğer bir ırka bir meshebe düşmanlığınız varsaki yok olmasını temenni ediyorum .

Çarşamba, Ekim 05, 2005

su bu kadar lezzetlimiymiş yahu



dün ben oruçluydum. hani her sene olurya, diyer islam ülkeleri bir gün önce başlar bizim devletimiz, hani şu laik din işlerini devlet işlerinden ayıran devletimiz, nedense diyer islam ülkelerinden daha çok islami bilgiye sahip olur ,ve hiç uyum saglamaz. neyse böle bi sene içersindeyiz işte ve bazıları dün başladı oruca bazılarıda bu gün ben dün iftara eve gittim ve sofra kuruldu , yemegi yerken bir bardak su içtim ama nasıl geldi bir bilseniz içim yanmış kavrulmuş suyu içince sanki foşladı bogazım midem. neyse tıka basa yemek yedim, hemde rahatsız edecek derecede açlıgın verdiği saldırganlıkla ne var ne yok süpürdüm sahura kalkdıgımda birşey yememe gerek yoktu. sadece çay felan içtim ilk gün hele yemekten sonra içilen o sıgara bambaşka oluyo demekki herşeye acıkacaksın yemek su sıgara bunlara acıkmadan yediğin zaman bence hiç tat almıyosun ben bunu dün birkez daha gördüm ve hızlı bir şekilde başladım genelde ilk günlerim böle sorunlu oluyor ha bu arada şunuda söleyeyim belki dünkü o açlıgımın nedeni kimsenin oruç olmamasıdır herkes yemek yiyor ,sıgara içiyor ben sadece bakıyorum normal az bile yapmışım dün onların ardında fenelaşacak kadar yesem yeriydi :)))....

Pazar, Ekim 02, 2005

birileri bana bunu yaptı ama yanına kar kalmayacak!!!!


bundan 10 gün önce başladı her şey ilk olarak telefonum kayboldu şimdide makinam kayboldu ben salihden şüpeleniyorum denize atcam felan demişti günahınıda almak istemiyorum inşallah şakadır bu evede bırakmadım belki annem de saklamış olabilir çıkar inşallah deli gibi seviyorum çünkü benim olan nadir şeylerden motorum tavşanlarım kedim pamuk ve makinam gerçi hiç öle adam akıllı kullanamadım ama olsun varlığı bile insana güven veriyodu bakalım gün doğmadan neler dogar sözü burdada gerçeklik payını göstercekmi ama bu bir şakaysa eğer bunu bana yapanı yakalarsam oycam haberi olsun kurşuna dizcem (mecazi anlamda ) tabiki ama çok büyük bi hata yaptıgını söyleyebilirim ha bu arada diğer hattıma bi sapıkda dadandı avea abone merkezindeki ne idüğü belirsiz şahsiyet bana canım dedi ne var bunda demeyin çocuk top gibin ipne gibin bişi :) bazen bendemi bişi var demeden edemiyorum ne yapmam gerekdiğinbide bilmiyorum bu gün beşiktaş samsun maçına gidecektik yamur yağdı ama yine de gidecez tabiki ben bunada hazırlıklıyım daha ikigün önce yarım düzüne yamurluk almıştım nolur nolmaz die demek bugüne kısmetmiş giymek ve hayatımda ilk defa maça gitcem bakim nasıl oluyo fıkrada annatıldıgı gibi donla sahaya çıkıp yuvarlak bi nesneye mi vuruyolar deli gibi bi otarafa bi bu tarafa koşturma sebebleri nedir bu çocuklar bu işden para kazanabiliyorlarmı bunu öğrenmeye çalışcam eger kazanamıyolarsa bizede dagıtım elemanı lazım işe alırım bekli şimdi esranın masasındayım ve kapıyı açtım balkona yağan yağmur danelerinin şırıltılarını dinniyorum gerçi epey zaman oldu istekli bir şekilde yamur altında gezmeyeli şemsiyesiz ve yamurluksuz hanı ıslanır ya saçların ve yumuşacık olur ya işte öle olmayalı epey oldu sanki artık korkar oldum ıslanmaktan içimden deli gibi yamur altında ıslanmak geliyor ve kömür sobasının yanında kurumak ve ısınmak kestanede çizeriz belki ilerde balık yaptığımız gibi büroda bir de kestane partisi yapsak ne dersin?

çay kaynamış bi bardak içelim bu sırada faruk bana bi kaç tezahurat öğretiyo sonrada maça gitcez belki bi günde sivas maçına gider yiğidolar falan diye bağırırım seversem ilk defa dün maç dinledim fener konya maçını feneri hiç sevmiyorum dün dahada sevmedim satın almışlar maçı resmen he desenki maçtan anlıyormusun hayır hiç anlamam ama sattıklarını ben bile anladım düşünün yani

fenere bi kaç tezahurat ayazacaktımama çok küfürlü :) o zaman sadece şunu yazayım

bu sene şampiyon görelim sizi
ölmeden mezara gömmeyin bizi
korkutmaz bizleri musalla taşı
ölümüne seviyoruz biz BEŞİKTAŞI

Cumartesi, Ekim 01, 2005

radyo dinlerken aklıma gelen anılarım


bilgisayar başında otururken ve radyo dinnerken annem geliyor aklıma babam ve kardeşlerim , arkadaşlarım geliyor aklıma arkadaşlıklarım kilden oyunçak yapmalarım geliyor şimdilerde kocaman caddede yapılan maçlar bizim oynadıgımız çelik çomak o zamanlarda boyumuzu aşan otların içinde oynadıgımız saklanbaç ve hiç bir zaman beceremediğim futbol maçları ama oynadıgım zaman kimsenin karşıma çıkamadı ğı sanki savaşa gidermiş gibi allah allah nidaları ile topu kaleye götürüşüm geliyor hatta bahçedeki varilin içinde sıgara içişim ve kardeşime yakalandığımızda gerçek sıgara deel yalan sıgara die kandırdığımız geliyor aklıma ve müzik olarak bildiğimiz tek şey olan o eski ilahiler miskette yutulmalarım ,keçilerle toklaşmalar,mahallamizin köpeği ile gezmelerim ve zehirlendiği zaman can çekişmesi belkide ilk ölümü tanıdığım an ve kahbeliğide tabiki halamın bana verdiği işler için koşturuşum ve bu tükürük kurumadan git gel demeleri tanımadığım kadınlar tarafından kucaklarına almaları otobüste sevmeleri , şimdi hoş bi anı oldu hepsi zamanla geçiyo bıyıgımın ilk çıktıgı günler de gelmiyo deel dilimle hep oynardım sonra tıraş olmaya başlamalarım sonra otobuse sabah altıda binmelerim aslında binemeyişlerim kapıdan asılmalarım bindiğimde ise ayakda uyumalarım kizlerimin kırılıp sendelemelerim ve uyanmalarım daha birsürü şey sanki zaman tüneline girmişimde hepsini yeniden yaşamışım gerçi yaşamış kadar oluyor insan sizinde aklınıza geliyormu hiç bu yazıları okurken eğer hatırlatabilyorsam ne mutlu bana size birkaç anı anıları, güzel anılarla kalın ..........