Pazar, Temmuz 02, 2006

öldük öldük dirildik


günlerden cuma saat akşam 22,00 cıvarı ben işden çıkıp üsküdara geçiyorum kardeşim faruk uda alıp sultanbeylıye gidecez bürosuna gidiyorum beş on dakkada hazırlanıyo çıkıyoruz emekdar motora atlıyıp yola koyulıyoruz her zamanki gibi gişeleri geçmeden imes sapagına geldiğimizde motorda anormal bir durum oldugunu annıyorum sapakdan çıkdık yagını tamamladık tekrar koyulduk yola gişelerden kaçak bir şekilde geçdik (motorun varsa ve gişeden para veriyosan mal muamelesi görürsün ) tır ların durdugubekleme yerinide geçdik travestilere gelmeden lastik sallanmaya başladı faruk dediki sagdan gidelim sağa geçdik biraz gitdik gitmedik lastik gümledi ben ilk başda panikledim frene bastım bakdım savuruyo frenı bırakdım gazıda bırakdım motor açayıp savuruyo sağa sola bi bariyerlere yaklaşıyoz düzeltiyorum bu sever diyer taraafa didiyo o anda faruka bişiler dedim ama hatırlayamıyorum panık yapma gibi bişiler herhal biraz giddik durduk indik hemen birbirimizi tebrik ettik öpüştük birer cıgara yaktık kafamız yerine geldikden sonra nasıl giderizin derdine düşdük sağolsun ömer abimiz aracında benzini olmamasına ramen geldi aldı bizi araba bize gelirken hararet yapmış hortumu da patlamış ıslata ıslata geldı faruk farketmese belki araba ilede yolda kalacaktık motoru arabanın koyduk önce faruku maça yetişdirdik biraz geçde olsa sonra bize gittik bir günümüz böle geçdi ölümle yaşam arasındaki çizgi bizim için bir motor lastiği kalınlıgındaydı bu seferlik.....

Hiç yorum yok: